21 Ekim 2014 Salı

Calisan Anne Sendromu

     Cagimizin bir gerekliligi olarak kadinlar calisma hayatinda aktif olarak rol almaya basladilar. Bununla birlikte bir cok vasfi olan kadinin da ikilemleri artti. Anne olmak mi, calisarak kendini ifade eden birey olmak mi yoksa iyi bir es olmak mi...... Bu sekilde uzayip gider bu icinden cikilmaz durum.
     Calisan bir anne olarak benim tercihim kizimdan yana oldu. Minikfistik dogmadan once iznim bittiginde kizimi babaannesine emanet ederek ise donecektim. O zamanlar bunu yapabilecegimi saniyordum inaniyordum da buna. Ta ki ayrilik zamani yaklasana kadar. Gunler gunleri kovalayip ise baslama vaktim yaklastikca uykularim kacmaya basladi, bitanemden; :minikfistigimdan bana en cok ihtiyaci oldugu zamanda nasil ayrilabilirdim? Dunyasi benden ibaret olan kuzumun o minik kalbini oksuz birakip annesi varken onu annesizlige nasil mahkum edebilirdim? Ben bu kadar caresiz, aciz olamazdim, olmamaliydim. Nasil olsa eninde sonunda calismaya baslayacaktim ama bu kadar erken degil. Eger ben melegimi birakirsam vicdanim benim pesimi omur boyu birakmayacakti.
     Nicin calisiyordum isimi cok sevdigimden mi? Hayir. Ihtiyactan mi ? Hayir. Peki bunlari bi kenara biraktigimda hangi neden minikfistigimdan daha onemli olabilirdi ki. Kizima kazandigim parayla bensiz gecirdigi zamanlari satin alabilecek miydim. O minicik kalbine isleyen annesizligi sokup alabilecek miydim. En azindan 2 yil minikfistigima ait olmaliydim, bebeklikten cikip cocuk oldugunda, ilk disini cikardiginda, ilk kelimesini soylediginde, emeklemeye basladiginda, ilk adimlarini atip duse kalka yurumeye basladiginda yaninda ben olmaliydim. Dustugunde kaldirani, agladiginda sarilani, ilk arkadasi ben olmaliydim. Onu sevmek demek uzaktan sevmek demek olmamalaliydi benim icin.
     Zaman o kadar hizli geciyor ki bir su misali akiyor adete. Keske dememek icin eger imkanimiz varsa bir surede olsa cocuklarimiza kendimiz bakalim. Cunku bir cocuga annesinden iyi kimse bakamaz, onun dilinden annesinden daha iyi kimse anlamaz.

 
   





12 Ekim 2014 Pazar

Minik Fistigin Ilk Ayi

     Minik balim, yavrularin guzeli...
     Cuma gunu namazdan sonra saatler 14:08'i gosterirken gul cemalini gordum ve sana o an asik oldum. Asir gibi gelen yarim saat sonunda da kucagima aldim seni. Odaya ciktigimizda ne sesin cikiyordu ne gozlerini acabiliyordun tam olarak. Minik mucizem yanimdaydin iste. Son aylari hep seni merak ederek gecirmistim ama bu kadar guzel olacagini hic hayal etmemistim, daha dogrusu edememisim. Hani cennetti anlatirken tarif etmeye anlatmaya kelimeler yetmez derler ya sende benim dunyadaki cennetimdin. Kelimeler kifayetsiz kalmisti senin karsinda. Sen dunyama geldiginden beri zaman o kadar guzel geciyordu ki benim icin dogumda kucuk bir operasyon gecirmeme ragmen hicbirseyim kalmamisti adeta ben de yeniden dogmustum seninle. Aksam deden, buyuk amcalarin ve halanin ziyaretiyle gozlerin acilmisti sanirim tabi acilmak denirse kisik kisik bakiyordun hala. Ziyaret bittiginde vakit epey olmustu.
     Anneanen ve babaannen uykucu cikmis hastane odasinda horul horul uyurlarken ben bir dakika gozumu kirpmamistim, tum yorgunluguma ragmen seni izlemekle mesgulken birden siyahimsi kustun yerimden zor kalkiyordum telasla anneanneni uyandirdim hemsireyi aradigimizda bunun normal oldugunu mekonyumunu attigini soylediginde rahatladim. Iste o an anladiki annen annelik ic guduselmis ve bu panik annenin sogukkanliligi o anda tavan yapmis. Ha bu arada baban ne mi yapiordu? Dayinla evde horul horul uyuyordu😊
     Sabah olmus ve eve gitmek icin hazirliklara baslamistik. Doktorumuz vizitini yaptiktan sonra taburcu olmamiza vize cikti. Nihayet 3 gunluk hastane maceramazin sonuna gelmistik yanimizda paha bicilemez hazinemizle birlikte. Eve dondugumuzde hersey bambaskaydi. Artik tum vaktimizi uyusanda seninle geciriyorduk. Gozunu acti, esnedi, suraya bakti, bunu yapti daha neler neler. Evimize nese getirmistin.
     Ilk hafta sonunda uykuya asiri meyilli olmandan suphelenen annen doktorun yolunu tuttu ve sariliginin biraz yukseldigini ogrendik. O kadar halsizlesmistin ki yolda babana arabayi durdurtup nefes aliyor musun diye kontrol etmistim. O korkuyu omrum boyunca unutmayacagim sanirim. Doktorumuz daha sik beslenmen gerektigini ve iki gun sonra kontrole gelmemizi korkulacak birsey olmadigini soylediginde bi nebzede olsa rahatlamistim. Kontrolumuzde sariliginin dustugunu ogrendik cok sukur. Sen canlandikca banada hayat geldi
     Ve Minikfistigim sen hergun biraz daha buyudun, gelisin bayram oldu bize. Cok sukur bin sukur seni bana verene.... Annen.
   
   

22 Eylül 2014 Pazartesi

Ek Gida mi Dert Gida mi?

    Yeryuzunde hicbir canli yokki dogdugu andan itibaren hayatini idame ettirecek beslenme yetisiyle dunyaya gelmesin. Ne yazik ki hal boyleyken bile bu canlilar icerisinde en aceleci olan insanoglu.
     Sunu soyleyebilirim ki henuz ek gidaya baslamamis bir anne olarak cocuk yetistirme uzmanlarinin kiskacindayim. Hayat universitesinden ustun basariyla diplomalarini alan babaanneler, anneanneler, halalar, teyzeler ve bilimum es dost, akraba tarafindan bebek beslenmesi konusunda kursa tabi tutulmak suretiyle iskenceye maruz kalmaktayim. Bak kizim sen cahilsin ben 5 tane cocuk buyuttum sunu sole yapla baslayan cumlelerin sonu uzayip gidiyor. Ne var ki ben ogrenen bir anneyim ve bana akil verme yarisindaki sevdiklerim kusura bakmayin ama hepinize benden kirmizi kart. Neden mi cunku soylediklerinizin hicbiri benim icgudulerimle ve bilimle bagdasmiyor. Bunu bir kenara biraktigimda bile akillara zarar onerileriniz var, yazsam destan olur tarzinda.
     Iyisi mi sevgili uzmanlarim siz benim kizimi bana birakin. Minimum 2 maksimum 5 cocugu istediginiz gibi yetistirmis hevesinizi almis, daha anne sutuyle beslendigi donemlerde "Ay senin cocuk sunu yemiyor mu benimki biraksan lahmacun yicek" diyerek havanizi atmissiniz ese dosta. Velhasil kelam MinikFistigin annesi benim ve onun icin en iyiyi ben bilirim, en dogruya ben karar veririm.

14 Eylül 2014 Pazar

28.03.2014 Minikfistigin Merhabasi

   Kuzum, biricigim evliligimizin ilk ayinda senin aramiza katilacagini ogrendim. Henuz evliligimiz cok yeniydi fakat is hayatimiz onu monotonlastirmisti bile. Bir yandan evlilige uyum saglama cabasi, diger yandan babanin calisma saatlerinin fazlaligi ve benim yanlizligim. Kisir donguye girmistik adeta. Cok dusunmememize ragmen senin gelisin oncesinde bir sok etkisi yaratsada o kadar iyi geldiki bize. Sen dogana kadar bir cocugun basini sefkatle oksayip, sevgi gosterilerinde bulunmayan annen sana karsida soguk olmaktan korktu epey zaman. Aylar aylari kovalarken sende yavas yavas fasulyelikten terfi ettin. Elin, ayagin, gozun, kasin olusmaya basladi. Her doktor kontrolunde elime tutusturulan ultrason resimlerin ve son aylara varana kadar benim onlari yorumlama gayretimle gecti zamanimin cogu. Bu arada minigim hicbirini atmadim senin icin dosyaladim, ilerde gorunce ben bu muydum sorularini duymak icin. Ha bu arada bide anneni dorduncu ayindan sonra tembellige alistirdin. Kalcama yaptigin baski nedeniyle Gebeligin Gecici Osteoporozu tanisi konularak yatak istirahatine terfi ettim. Ne var bunda anne ekmek elden su golden yasamissin iste dedigini duyar gibiyim. Ama hicte oyle olmadi minik fistigim herseyden sikilan annen bundanda sikildi gel gorki yapacak biseyi yoktu. Eeee peki annen zamanini tv karsisinda mi oldurdu asla bos durur mu hic kuzuma el emegi biseyler yapayim dedi ve iki tane suveter ordu. Bir tanede battaniye orme plani vardi lakin ornek begenemedi. Henuz benim istedigim battaniyeyi kimse ormemis anlayacagin.    
        Gunler gectikce zaman daraliyordu annen seni en saglikli nasil dunyaya getirebilecigini arastirmaya baslamisti bile. Bu ancak normal dogumla olabilirdi. Daha dogarken o kucucuk bedeninin ilaclara maruz kalmasina gonlu razi degildi fakat doktorundanda onay almasi gerekti. Domtorumuzda normal dogum icin kemik yapimizin musait oldugunu fakat son anda herseyin degisebilecegini, sezeryana alinabilecegimizi soyledi yanliz normal dogum yanlisi oldugunuda ustune basa basa belirtti onun icinde sezeryan tibbi zorunluluktu. 
        Nst haftalarimiz basladi sonra,senin o minik kalbinin sesini duymaya basladigimda sabirsizligimda artti, hadi artik gel demeye  basladim kendi kendime. Beklenen dogum tarihimiz 22 Mart 2014'tu fakat yaramaz fistigim merakinizdan catlayin ben burda rahatim dercesine gelmiyordun. Kontrollerimiz iki gunde bire dusmustu ve 40. Haftaya girmistik. Doktorumuzunda geleceginden umidi kalmamis olsa gerek ki bir hafta daha gelmezse suni sanciyla aliriz dedi. Yasamin tehlikeye gireceginden suni kelimesi beni uzsede mecburen kabul edecektim. Doktorumuzun bol bol yuruyus yapin tavsiyesiyle evimize geldik. Baban da ben de cok umutlu degildik ama ne zarari vardiki bunun. 27 Mart bir saatlik bir yuruyusun ardindan eve gelip yemegimizi yedik ve sen isaretini gonderdin. Babanla apar topar hastaneye gittik ve yatis verildi. Sabaha kadar bekledik ve benim annesini cok seven kizim hic sanci yapmadi. Bunun dogal sonucuda suni sanci oldu. 6 saatlik sanci maceramizin ardindan saat 14:08 de minigim annesine merhaba dedi ve minik fistigimla annesinin hikayesi basladi.

                                     

Bir Tutam Merhaba

       Zeynebim, melegim, minik fistigim... Senin o dunya guzeli gozlerinle tanisali bugun tam 5 ay 17 gun oldu ve sen her gecen gun buyumeye devam ediyorsun. Seni bu kadar sevebilecegimi hic dusunmedigim bir hamilelikten sonra seni gordugum ilk anda en buyuk askimin sen oldugunu anladim. Senin icin kalici, keyifli birseyler yapmaya karar verdigimde ise blog olusturma fikri geldi aklima. Buyudugunde keyifle okuman dilegiyle. Annen......